İki Şiirin Arasında


Yekta Kopan’ın Can Yayınlarından çıkan öykü türündeki kitabı: İki Şiirin Arasında. Kitabı bir süre önce bitirdim. İçerisinde sevdiğim öykülerden alıntı yapmak istediğim yerleri aktaracağım;

* İşte yine tahteravallideyim. Ne yukarıda olmak istiyorum ne de asağıda . En zorunun bu olduğunu biliyorum ama dengede durmayı seviyorum. Dengede durabilmek için cesaretimle korkularımın aynı olması gerektiğini öğrendim artık.

* Diller, dinler birbirine karışıyor, kaynıyor, hepsi buharlaşıyor, geriye sadece insan kalıyor.

* Bildiğim bir dilde konuşuyorlar ama ne dediklerini anlamıyorum. Bir yanım eksiliyor. Daha öncede eksilmiştim, eminim bundan.

Arada oluyor böyle , bu anı daha önce yaşamıştım duygusundan farklı , daha rahatsız edici bir düşünce gelip çörekleniyor zihnimin orta yerine . Tamamlanmamış bir anın gerisini yaşıyorum. Yarısı prova edilmiş bir oyunun final sahnesinde buluyorum kendimi. Bu dekoru tanıyorum, kaç adım attığımda nereye varacağımı biliyorum.

10962048_10205016590527417_810044935_n

Tanıtım Bülteninden;

Yaşamın uzamış anlarından kurduğu öykülerini okura emanet eden bir yazar Yekta Kopan. Ruhumuza nereden sızdığını bilmediğimiz yüzleşmelerin izdüşümleri onun kaleminden bize ulaştığında kendi hesaplaşmalarımıza dönüşür. Farkına bile varmadığımız küçük anlarımız, yaşamımıza dağılır, genişler, sonra da hep sürer. Ya bir Yekta Kopan öyküsüdür onlar artık ya da unutulmuş bir yerde yazarlarını beklemişlerdir.

Zam çok fena bir şey. Babam her sabah, “Allah belalarını versin, yine zam yapmışlar şerefsizler!” diyor. Sinirle atıyor gazeteyi yere. “Düzgün koysana şunu!” diyor annem, yerden kaldırıp katlıyor. Ona kalsa boş yere PARA veriyoruz bu kâğıt parçalarına, zaten hep insanın içini karartan haberler veriyorlar. “Bir zevkim var şu yalan dünyada, ona da karışma kadın!” diyor babam. Annem yeleğinin eteklerini çekiştiriyor. Öyle işte, dünya yalan.

Öykü ile kalın. . .