Sigara içmeyi bırakırsam eğer bana 3 kitap hediye edeceğini söyleyen bir yazar ağabeyimin 🙂 o bahsetmiş olduğu kitaplardan biridir ” Gemiler De Ağlarmış”. Diğer iki kitap da Cemil Kavukçu’ya aittir söylemeden edemeyeceğim. Öykü dilini çok sevdiğim bir yazar oldu Kavukçu. Okudukça okuyasım geldi. Akıcı idi. Hiç sıkmadı. Okuduğum öyküleri kafama güzelce yerleştirdim. Bir fotoğraf karesini andıran öyküler artık belleğimde idi.
Semih Gümüş demiş ki;
‘Bendeki asıl değişimin Cemil Kavukçu ile birlikte olduğunu söylemem gerekir. Cemil Kavukçu’yu önceden de biliyordum bilmesine, ama Uzak Noktalara Doğru bambaşka etkilerle gelmişti. İşte, demiştim, geçen kuşakların usta öykücüleriyle aynı düzeyde alınabilecek bir öykücü; bizim kuşağımızdan, hiçbir desteğe gereksinim duymadan kısa sürede adını okura duyurabilecek. O günden beri bütün yazdıklarını okuyorum. Ondaki sıradan dünyaların çarpıcılığı, öykü dilinde yakaladığı apayrı, ayrıksı dilin biricikliği, hiç anlatılmamış insanları el değmemiş ayrıntılarla kurmaca kişilere dönüştürme becerisi, ergenlik döneminin yazılmamış öyküleri, Cemil Kavukçu’yu edebiyatımızın gündemine ciddi bir biçimde getirdi.’
*Uyanmamış bir kentin sokakları, caddeleri, parkları gizemlidir. Bir o kadar da hüzünlü. Yaşamla bağların en zayıf olduğu anlardir. Kimse burnunu sokmadan rahatça ölebilir ya da çıldırabilirsiniz.
Giz Bahçesi adlı öyküsünden
Çocuklara kıyıyorlar. Hala
Öykü ile kalın 🙂