Bir karavanda yol alıyoruz. Hayalin ve ben. Direksiyon başında olan benim. Sen araba kullanmayı bilmiyorsun çünkü. Güneşli günleri bekleyen yüreğime inat gri havayı da kabul ediyorum hayalin ile birlikte. Şiir gibi hava diyorum; hani bazen dizilere anlam biçemediğim anlar gibi. Kelimeler albayım demeye yelteniyorum Oğuz Atay’ın mirasçısı varsayıyorum kendimi. Varsayımlar . . .
Pek sevemedim şiirleri, şairleri derken radyoda çalan şarkı Ahmet Erhan’ın Oğul adlı şiirini seslendiren bizim uslanmaz çocuk Teoman. Ahh oluyorum, bitiyorum. Ölüm ulan diyorum tek gerçek ! Soğuk esen bir rüzgar gibi ürperiyorum. İyi uyu Ahmet abi. Anca seni yazabildim. Planlamadım. Ansızın oldu işte. Şiir ve mısralar gibi ansızın.
Güzel bir yorum. Affına sığındım Ahmet abi. Şarkının nakarat kısmına bağıra bağıra şöyle eşlik ediyorum:
___ Anne, ben geldim ! Kızın naçarın.
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak ?